Pazartesi, Şubat 20, 2006

ANADOLU AŞIKLARI

İhsan DURAK
Öğretmen (E)
http://ihsan.durakailesi.com

Aşıklık geleneği, Anadolu’nun sosyal ve kültürel dokusunun hücrelerini
besleyen güç kaynağıdır. Avrupa’nın valentino’ları varsa; bizimde; Taptuk
Emramiz, Yunus Emre’miz, Mevlana’mız, Ahmet Yesevilerimiz, Dede
Sultanlarımız, Şeyh Bedrettinler’imiz, Hacı Bektaşlarımız, Ahi Evrenimiz,
Kerem ve aslılarımız, Leyla ve Mecnunlarımız, Veysel Karanilerimiz, Fuzuli,
Dede Efendilerimiz, Aşık Veysel ve Mahsunilerimiz ve daha niceleri....var.
Kimi arıya, kimi balına, kimi zülfün teline , kimi yarin tatlı diline
kimi Hak yoluna, kimi kurduna- kuşuna, kimi dağına-taşına kendini vermiş.
Kimi sonsuzluğu, mutluluğu aramanın peşine düşmüşler. Sevgiyle aşk bir
birine sarmaş dolaş olmuş, sevgi aşk sanılmış, aşk sevgi sanılmış. Sevgi
aşkın gölgesinden beslenmiş. Sevgiyi paylaşamayan aşkı rüyasında görür
olmuş. Sevgiyi görür, hissedersiniz, aşkı yaşayarak tanır öğrenirsiniz.
Varlığı fark edilmez. Aşkın bittiği yerde sevgi tohumları yeşermez. Gönül
gözüyle görüp, aşkın diliyle konuşamazsınız.
Anadolu’da; onlarca kültür yan yana, iç içe, can cana kan kana birlikte
yüzlerce yıldır yaşamaktadırlar. Kentler geceleri ışıl ışıl, caddeleri cıvıl
cıvıl. okullarında zil sesleri, Bahçelerinde çocuk sesleri,
üniversitelerinde özgür birey olma yarışları varsa, Ege’nin Mavi Treni
Ankara Garı’nda Düdüğünü öttürebiliyorsa, Semalarımızda kartal kanatlı
uçaklarımız uçup, denizlerimizde gemilerimiz pupa yelken ilerliyorsa, Bu
SEVGİLİLER GÜNÜNDE tüm aşkların ruhları bu ülkede yeniden yaşıyorlardır diye
düşünüyorum.
İşte o zaman; “.Canlar bir ol”muştur. “Yalap yalap akan” ırmakalara gem
vurulmuş, “Dertli dolap”lar yerine, teknolojik harikalar yaratan gençlerin
ve bilim insanlarının sevgileri, sevdaları boy boy olup canlamıştır.
Anadolu aşkını, damarlarında yaşatanların adları “ÇILGIN TÜRKLER”dir.
Basım rekorları kıran bu eseri kazandıranları yeniden kutlamak boynumuzun
borcudur. Çılgın Türklerin Canlı Şahidi Büyük tarihçi CEMAL KUTAY geçen
hafta 97 yaşında aramızdan ayrıldı, kalanlar Anadolu’muzun bilmem neresinde
iki gazimiz.
Anadolu aydınlanmasını öncüleri,ve yetiştirdikleri yeni nesiller, soğuk
Savaşın rüzgarlarıyla oradan oraya savrularak, sesleri ve solukları
kesildiği günlerin son demlerini yaşadık. Cumhuriyetimizin Çağdaşlaşma
Projesinin nimetlerinde nemalananlar, Demokrasinin erdeminden nasiplenerek
haksızlığa uğradıkları naralarıyla insanların, insanı duygularını sömürerek,
Milletin Kutsal saydığı değerleri kendi siyasal emelleriyle birleştirmenin
keyfini yaşamaktadırlar. Laikliğin Anayasamıza girdiği günlerin yıldönümünü
yaşıyoruz.
Sesine, sazının teline, eline ve diline, gönlüne, büyük düşüncelerine,
özüne güvenen Anadolu Aşıkları; tüm özgürlüklerimizin, güzelliklerimizin,
barışı ve huzuru yaratılmasında emeği geçenlerin duygusal yoğunluğunu içinde
yaşayan ve bunlar yaşam biçimine dönüştürenlerin gücüne erişmek yolunda
olanlara ne mutlu.
Yakınmaları bitirip; kendimi; Ulus’un, Madranın, Kazdağlarının zirvesinde,
Alaçam dağlarının, Seydan dağlarının nefesinde olsam, Zeytin Ülkesinin
yağında kavrulsam, Lebi derya Balıkesir ovalarında kaybolsam mı diyorum?
Yıldızlaşan, ölümsüzlüklere karışan, Türkiye aşıklarına,Tüm seven ve
sevilenlere merhaba!

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home