Pazartesi, Aralık 05, 2005

MERHABA!..

İnsanlar arası sözlü iletişimin anahtar sözcüğüdür selam. Kimi zaman annenin güler yüzü, kimi zaman bir dostun sıcak bakışı. Gönülden sevgi saygı akışıdır insanın dilinde, tebessümü tacıdır. “Günaydın güzel çocuklar.” Öğretmenin ilk nefesidir dersinin. Derse uyanık başlamanın aydınlığıdır. Yolda yürüyene güç, dinlenene, sesli dokunuştur.

Yaşamı, dimdik ayakta karşılamaktır. Sözcükleri hangi dilde olursa olsun. Kim olursa olsun. İster; günaydın, tünaydın, iyi günler, güzel günler, hayırlı işler, iyi yolculuklar, herkes kendi dilince. “Hoş bir sadadır.” Anlayana. Seni iyi ve sağlıklı buldum. Bende iyiyim ki size seslenebiliyorum. Benden sana zarar gelmez. Mutlu ol.. demektir merhaba!.

“İster put perest ol, ister mecusi.” Hoş görünün başlangıcı, sevgi ve saygının besinidir. Her olgunun özünde buluşmak doyasıya. Yapmacık sırıtmalar, şapur şupur öpüşmeler, toslaşmalar işin sulandırılışıdır bir bakıma. Yazımında geç kaşınmış bir yazı değildir. İNSAN HER ZAMAN İNSANA MUHTAÇTIR. Merhaba demekle kimseye rüşvet teklif etmiyoruz. Sağlıklar diliyoruz.

Dünyada 32 yıldır, her 21 kasım “MERHABA” günü olarak kutlandığını ben yeni öğrendim. İnsanların bir birini doğru anlaması kadar güzel olan, asil bir davranış yoktur. Birbirimizle konuşmanın, kendimizi anlatmanın, karşımızdakini anlamanın yaşama eksiksiz katılmanın, yeni dostlukların güçlü sinerjisidir.

Bütün Dünyaya Merhaba! Şiiriyle, sevenlerine şöyle sesleniyor H.Tan SEVER.

Şu gönül bahçesinden gelen dost’a MERHABA!

Bu soru ile hasreti silen MERHABA!

Onca derdin içinde kendi derdin unutup,

Yürekten sevmesini bilen dost’a MERHABA!

Bu dizelere katılmamak mümkün mü? Güneşin ilk ışıklarıyla uyanıp; çoluğuna çocuğuna, sağına soluna. Kolu komşuna, yoldaki karıncaya, gökte uçan kelebeğe, doğan güneş ve aya sonuç olarak; tüm dünyaya merhaba! diyenlere, merhaba! diyorum.

Yurdumun sekiz köşesinde, dört mevsim. Dört mevsimi aynı günde yaşadığımız, güzel ülkem Tüm Türkiye’ye merhaba! Yaylalarında meleşen kuzulara, ırmaklarında, denizlerinde yüzen balıklara, Sınırlarında nöbet tutan yiğitlere, fabrikada üreten, güzel insanlarımıza iş yaratanlara merhaba!

!918’de Anadolu’yu kara çarşafla örtenlere meydan okuyan, aydınlık, eşsiz kahramanlara ve onların eserlerine sahip çıkanlara merhaba! Türkiye Cumhuriyeti Kimliğini içine sindiremeyen, kimliksizlere merhaba! “Laik, Demokratik, Hukuk temelleri üzerinde insanlarımızı; Demokrasinin erdemiyle buluşturanlara merhaba!

Her mekanda, her durumda, hiç durmadan ilerleyen, barış kanatlı, aslan yürekli, kendini insana, vatana adayan gerçek yurtseverlikte öncü, başı dik olanlara merhaba!. Yılandan korkup yalana sarılanlar, para gözlüler, aç gözlüler, siyasal, sosyal, kültürel etnik ayrımcılar, ayrımcılık batağına saplanmadan size de m er h a b a l a r !

11’nci yayın yıldönümünde;“marmara bölge” gazetesini kuran, yazı ve emekleriyle güç verenlere, tüm çalışanlara, okuyucularımıza MERHABA diyerek sizleri kutluyorum.

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home