Cuma, Kasım 04, 2005

(YA !...) KINMA

 Yazar Turgay Fişekçi anlatıyor. Söze şöyle başlıyor;” Cevizin yaprağı dal  arasında. Güzeli severler bağ arasında.” Diyerek söze başlıyor. Bağ kültürü üzerinde bilgilendirmeden sonra, üzümün tadını, kokusunu ve rengini etkileyen doğal koşulların anlam ve önemine değinir.

-         Çocukluğumda; Balıkesir ve çevresinin bağlarla kaplı olduğunu, bağ kültürünün insan yaşamına getirdiği  güzellikleri ve özellikleri bilirim. Diyor. Geçtiğimiz günlerde  kentimizi yeniden ziyaret eden yazar, ÇAMLIK tepesinde kente yeniden bakar.

-         Eski görüntülerden eser kalmamış. Diyor. Soruyor. Sanayileşmek için bütün ülkenin doğasını ve geleneksel yapısını, kültürünü yerle bir etmek zorunda mıyız?

Cumhuriyetimize; “kıytırık” diyenler, “Hilafet isterük” diyerek Atatürk ün varlığını yok sayanlar, kendilerini kürt milliyetçisi ilan edenler, Türkiye’de Ermeni soy kırımı yapılmıştır diyenler, sizce ne yapmak istemektedirler?

Yolsuzlukların çözümünde “Damardan gireceğiz” diyerek övünenlerin damarlarında; Şeyh, Şıh, Arap prens ve petrol krallarının; aşırı para kazanma hırsının olup olamadığına ne diyorsunuz? Düğünlerini İstanbul’da yapamadılar mı? Bunları dillendirmek,” çöp üretmek” oluyormuş.

Bakınız; Türkiye- Avrupa Parlamento Başkanı Andrew Duffa “ Kemalizm eskimiştir. Atatürk resimlerinin, devlet dairelerinden indirilmesi gerekir.”(Basından) Bu küstahlıklarının destekçileri kimlerdir?, kimlerin düşünceleridir?

6 Mart 1995 Sayın Gül Meclis Kürsüsünden “ Türkiye’nin AB’ye giremeyeceği kesindir. Bunu  Avrupalılar söylemektedir. Çünkü AB bir Hıristiyan Birliğidir.” Diyor. Ya şimdi on yılda neler değişti? Kim değişti? Hangileri gerçek? Kim ve kimler gerçek? AB’nin Genişlemeden Sorumlu Bakanı REHN “ Teminat aldım.” Gül’de “ Yok öyle bir şey.” Diyor. Ek prtokol için kimin dediği gerçek?

A.Duffa’nın görüşünü destekleyen uygulama. İlköretim “İnkilap tarihi ve Atatürkçülük” ders kitabından  Atatürk’ün 10’nuncu YIL NUTKU’nun çıkarılması, Cumhuriyet’e Karşı Ayaklanmalar’dan on yedisinden biri olan Şeyh Sait Ayaklanması(1925) “ Doğu İsyanı” olarak yazılmasının sizce bir anlamı yok mu? Doğu; Bitlis, Diyarbakır mı? Anadolu’nun Ankara’dan ötesinin tümü mü isyancı? Kahraman Maraş’ımız, Şanlı Urfa’mız Erzurum’umuz, Kars’ ımız... da mı?

CHP Balıkesir  Millet Vekilimiz konuyu TBMM ne taşıması boşuna mı? Sizce önemli olmaya bilir. Bana göre önemli. Cumhuriyet ve temel değerlerinin kimsenin küçük görme ve hafife alma hakkı yoktur.

Komiser OLLİ REHN  Ankara’ya “ Sadece kutlamaya gelmediğini” söylüyor. Ve artık Müzakere edilen ülkesiniz. Bundan sonra AB norm, standart ve değerlerini tam olarak benimsemenizi bekliyoruz.” Talimatı vermesinin  hiç mi anlamı yok?

Ben, AB ye karşı değilim. “Zafer kazandık”, edalarına, dün kara, bu gün ak diyenlere, “ Ben aktif pazarlamacıyım” diyerek övünenlere, halka iki yüzlü davrananlara karşıyım. Tam yeridir. Eskişehir Türküsünden; “Hörünü de yavrum hörünü. Harmana serdim kilimi. Takıverde zillerin dödünü. Dönüver de meydan senindir aman.”

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home