PUL VE TÜKÜRÜK
Anlatmaya çalıştığım, günün gerçekleriyle tarihin gerçeklerini birbirine karıştırmamak gerekir. Güneşin ışık ve ısısı bir gerçektir. Aydınlığı görülür. Isısı hissedilir. Ama asıl gerçek güneşe bu ışık ve ısı kaynağını veren güçtür. Bu olguları birbirine karıştırmadan, dolambaçlı yollara sapmadan, kafanızı ve gözünüzü yormadan size ulaşmaktır. Başkaca yollar size ihanettir. Halkımız bunu hemen fark eder. Haydi canım sende derler.
Örnek mi?
Adı demokrasi, ama diktatörlükle yönetilen bir ülkede; adamın biri postaneye gider. Bir pul alır. Zarfa yapıştırmaya çalışır. Memura gider.”- Bana verdiğiniz pul yapışmıyor.” Diyor. Memur şaşırır. Alır pulu zamklar ve itinayla yerine yapıştırır. “- işte yapışıyor.”Diyor. Adam,-“ Ben orasına tükürmemiştim ki resimli yerine tükürmüştüm.” Diyerek yanıt verir.( B.Habora P. Fıkrl.)
İlimiz balık halinde geziniyorum. Ortalık şen şakrak. Ramazan günde balıkçıların yüzü gülüyor. Alış veriş şıkır şıkır. Bir çığırtkanlık. İri iri, diri diri, haydi beyler canlı bunlar, ilaç bunlar! Üçü, ikisi on lira. Şakalaşabileceğim birine seslendim. Kazancınız bol ve bereketli olsun dedim. “Allah razı olsun dayı dedi. Tavuk gribi size yaradı demeye kalmadan, cevabı yetiştirdi. “- Geçen yıl İstanbul balık sezonunu Başbakanımızca açılışı yapıldı. Boş ağ ve olta çektik. Ama bu yıl açılışa katılmadı. Ondan Allah razı olsun diyorum. Ağlarımız , tezgahlarımız palamut akınına uğradı.” Dedi. Ben bunu yazarım dedim. “Aman ha! Adımı yazma” diyerek ricada bulundu.
Adı bende saklı.
Bilen bilir, gören görür.Taşıma suyla değirmen nereye kadar döner. Çadır açmak, kumanya dağıtmak insanları tembelliğe , hazırcılığa itmektir. Bedavacılığa sevk etmektir. Ünlü bir düşünür der ki” Bir adama her gün bir balık vereceğine ona balık tutmasını öğret.” Öğüdünü verir. Dubai kuleleri bu ülkeye ne üretecek? Kaç kişiye aş ve iş verecek? Hem neden İstanbul? Neden Anadolu kentleri değil? Yarın Anadolu insanı”- Eller var bize yok mu?” Türküsünü söylemez mi?
Varsa yoksa AB 35 tabelası. Vatan Millet, din iman hak getire. Destek ŞIH BUSH’tan. Geriye ne kaldı? 35 ev ödevi. 1918 SEVR’i kuyruk acısını unutmayan dünün Anadolu işgalcileri, bu gün kendilerini adalet dağıtan, zenginlik dağıtıcısı hakim görevi yapmaktadırlar. İpe un sererek.
Türkiye’nin Tapusu LOZAN BARIŞ BELGESİ’nin neresinden deleriz, yırtarızın hayaliyle yanıp tutuşarak, kendi aralarında hesaplar yaptıklarını tüm dünya bilmektedir. Bizim gelecek nesillerimi posta pullarının neresine tükürürler? Islatırlar. Siz takdir ediniz. Sömürgeci ruhla büyüyenlerin damarlarında sömürgenlik ve kemirgenlik kanı dolaştığını kendileri inkar edebilirler mi? Tarih bunun canlı örnekleriyle doludur.
Adama sormazlar mı? “ Dostsan, dost gibi; düşmansan düşman gibi davran.”
Bizim görevimiz dik durabilmektir. Eğilip bükülmeden, zurnanın zırt dediği yerden bakıp, en geniş şekilde geleceği görebilmektir.
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home