Cumartesi, Ekim 29, 2005

YENİ DÜŞÜN

Boş iş ve laf üretmek lafazanların uzmanlık alanıdır. Bu alanda at oynatmak bizim beceriler içinde yer almaz. Güzellikler denizinde bir kulaç ilerleme için yazmayı arkadaş edindik. Girişimci, tuttuğunu koparmaya çalışanlara aydınlık olmak bizim işimiz. Hayali ve uygunsuz yaklaşımlara, yaklaşmadan teğet geçeriz. Öteye gidenin aklını bölmeyiz. Yersiz şaklabanlıkların ş sini kıvıramayız. İnsana ait, yaratılmış güzelliklerin işçiliğine gönül verdik. Gönlümüzce yaşayıp; suya da, sabuna da dokunarak yıkanıp aklanıp paklanmak, kirlenmeden yaşamanın doyumsuz tadına varmaya çalışmayı yasa yaparak, gerçeklere giden patikalarda ilerleyebilmenin gayreti içinde olmak, huzur veriyor. Diyelim ki; Çocuğunuza insanlıktan , uygarlıktan bilgiler aktaracaksınız.Yılların içinden süzülerek gelen, bin bir emekler verilerek oluşturulan yaratılan, kazanılan kültürel değerleri yerinde örnek olarak kullanmada en kötü ve çirkin olanı seçer, 99 tane olumlu, güzeli yok sayarız. Söz gelimi: Son yılar ve günlerde siyasi, ekonomik ve çıkarlar uğruna insanın insana,düşüncenin düşünceye , kitlenin kitleye egemen kılınmasının öneklerini okuyor ve izliyoruz. Tekrarlar insanı yorar diye korkarım. Tekrarın yararına inanırım. Havanda sudövmeye karşıyım. Toplumumuzu mozaik diyerek tanımlaya da şiddetle karşıyım. Ayrımcılığın başka adıdır, diye anlar kafa yorarım. Dilimleyerek yutma, yok etme ve yönetme hayallerinin ürünü peşin hükmündeyim. Uzak görü düşüncelerinin geçmiş yüz yıllık ve gelecek yüz yıllarda egemenliğimi nasıl sağlarım, mermer yapılı toplumu nasıl yaratırım? savaşımıdır. Komşu ülkelerimizde yaratılan savaş, kendi ekonomisini, yaşam biçimini, insanlara nasıl dayattığını hep birlikte görüyor ve yaşıyoruz. İnkar edebilir miyiz? Diyelim ki: Bu adam çok atıyor hissine kapılabilirsiniz. Haklısınız da. Bilgilendirme toplantılarında konuya ilginin yoğunlaştırılmasının bir çok yol ve yöntemi var. Bu günlerde sıkça kullanılan; sinevizyon, slayt, projeksiyon gösterimlerine yer verilmektedir. Bunların yanında, model gösterme, yaşatma, deney ve animasyonlarla insanın yenilikleri öğrenmesine ortam hazırlanır. Söz gelimi: Ben doğrusunu bilirim, yazarım, benim yoğurdum sürekli beyaz diyebilme hakkımız var mı? Böyle bir olgu yok. İddiacı olmak hakkımız. İspat etmekte görevimiz. Bilgi çağını yaşıyoruz. Sonsuz bilgi elimizin altında, parmağımızın ucunda. Ve bir Sohbetlerde evet ve hayır sözcüklerinin sesledirilmesi yolun sonu, sözün bitişidir.Niçin evet, niçin hayır, hangi evet hayır, hangi hayır evet anlamındadır sorgulamasının bizim önümüzü aydınlacaktır. Evet ve hayır arasında yeni cümleler kuramıyorsak, kimse bize yardımcı olamaz. Laik, Demokratik, Cumhuriyetimizin nimetleriyle beslenip; kendinizi kutsal emanetler, özgürlükler, ibadetler, hukuk, adalet, vatan ve millet aşığı ilan edeceksiniz, diğerleri zebani. Bende inandım. Gözüm yaşardı. Akılımız saçımzın, gönlümüzün teline takılıp kalınca akılımızın aklı karışır. Akıl: duyu organlarımızın ortak sesi. İki birden güçlüdür. Üçte ikiden. Bilgiye dayalı kuşkular içinde hep birlikte;* Yaşamak, bir ağaç gibi tek ve hür. Ve bir orman gibi kardeşcesine.*

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home