Cumartesi, Ekim 29, 2005

KIVRIM KIVRIM

*Akdeniz?e bir kısrak başı gibi uzanan, bu memleket*; kıvrım kıvrım kıyıları, dağları,nehirleriyle dostun-düşmanın iştahını kabartır. Görülesi,yaşanılası yaşam alanlarıyla insanı çeken doğasıyla mevsimler boyu doyumsuz zamanlara analık yapar. Demir ağlarla, kara yollarıyla adım adım, kıvrım kıvrım örülen ANADOLU. Yılların ötesinden seslerle yankılanan kıvrımlarında bin bir sır saklayan,başından dumanları eksilmeyen kara bağrım. Her zenginliğinle, insanı kendine çeken güzelliğine, söz bulamıyorum. Trafikteki adı viraj, oluşum biçimleriyle; burun, tepe, dağ,vadi,koy, körfez girinti ve çıkıntılar insanın duygu ve düşünce dünyasını derinden etkiliyor. Yaşadığımız coğrafyada; İlkbahar, yaz ve sonbahar mevsimleri insanların hareketlendiği zaman dilimleridir. Şu günlerde eğitim-öğretim,sınav döneminin sona ermesiyle daha da canlılık kazanmaktadır. Tatilcilerin ömrü kıvrımlardan kıvrımlara dalmakla geçer. Günün kıvrımları; oturuş-kalış, yeme ?içme, yüzme-güneşleme,uyuma-uyanma, alış-veriş, gidiş- dönüş, vıcık vıcık ter ve katlanmış, sarkmış göbekler, Güneşin batışını izleyebilenlerin duygularında yeni kıvrımlar oluşur. Dar ve geniş kıvrımların içini; eş,dost,çoluk çocuk, sevgililerimiz ve tüm sevdiklerimiz doldurur. Gündüzün yakıcı,bunaltıcı zaman kıvrımları, geceyi aratır. İç gıdıklayan geceler; genç yaşayanlara ayrı tatlar verir. Geniş, uzun soluklu gecenin rengi; yaşama sevincimizin katılımlarıyla zenginleşir. Durağan yaşadığımız her an; yüklendiğimiz besinlerin vücudumuzda park etmesine neden olur. Bedenimizin kıvrımları yanlış park etmiş arabaları andırarak sağlık trafiğimizi alt üst ederler. Anadolu?muzun batı kıyıları kıvrımlarıyla, beynimizin kıvrımlarını ilişkilendirmenin ne anlamı var diyorsanız? İnsan yaşadığı doğanın özelliklerini gösterir diyorum. Bölgemiz insanı;bir çalışma gününün, bir ayı beslediği, zaman kıvrımını aşıyor.Hem dinlenmeye, hem üretmenin tadını çıkarmaya uğraşıyor. Türkülerinde,edalarında ,nazında bu kıvrımlara dalıp gidersiniz.*Evlerinin önü iğde fidanı, nerelere gitmiş, anasının körpe fidanı, dolanı dolanı buldum odanı.* yaşadığınız duygu ve düşünce dolanımları,içimizdeki güzellikleri oluştururlar. Ömrümüz biter, kıvrımlar bitmez. Bize düşen pay; kıvrımdan kıvrıma sakin ve akıllıca dalmak, gereken hızda ,savrulmadan çıkmak düşer. Yeni kıvrımları almaya hazır olmak gerek. Yaşam kervanında; kendimize hak gördüklerimizi,başkalarına da hak görmek. Karşılıklılıklar içinde ekmeğimizi lokmalarken,boğaz kıvrımlarımız yutkunma zorluğu çekmesin. Bağırsaklarımızın kıvrımlarından bedenimize yararlı besinler aksın. Doğru nefesle su üstünde sırtüstü kalabilmek , bir kulaç bir kulaç daha atabilmektir insanca yaşam. Akılınızın kıvrımlarında, bataklıklar yaratmadan, gününüze neşe ve yeni anlam yükleyebildiysem; gönlünüzün kıvrımlarındayım. Zeytin ülkesinde; kıvrım kıvrım olmuş yüz yıllık zeytin ağaçları şahidimdir duygularıma.

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home