KATRİNA, TSUNAMİ

Uygarlıklar tarihine gelişi güzel göz attığımızda; Ders almamız gereken, ama görmezlikten geldiğimiz, işimize geldiği gibi davrandığımız, umursamadığımız olgular, insanlığımızı yürekten yaralamıştır. Diplomamızı, işimizdeki başarımızı, zenginliğimizi, havamızı, hüsnü kuruntularımızı tüm insanı değerlerin üzerinde görürüz.
Konu başlığımız, iki sözcük, benim için bir anlam ifade etmiyor.Sizinde anlamlarını bilip, bilmediğinizi sorgulamak yanlış. Rastgele seçilmiş kavramlar değil ,bilinçle ve önemle yazıldı. Daha dünyada, hiçbir kutsal kitap yazılmamış, Antalya yöresinde;3000 yıl öncesi kurulmuş, şehir devleti KSANTUS kitabesinden;? Hiç kimse senin, açık denizlerde, azgın sularda ve dalgalarla savaştığına, boğuştuğuna bakmaz. Onlar, senin yolcuları limana sağ getirip getirmediğinle ilgilenirler.?
İnsanlığımızın yarattığı uygarlıklar birbirini yutarken; Barbarlıklar, acımasızlıklar, duyarsızlıklar içinden akı giden zaman. Demokrasi, özgürlük, barış, kardeşlik, eşitlik,insanlık, din, etnik ayrılık adına çıkıp kendilerini savaşçı ilan eden ihanet çepheleri-çeteleri, sapık, bencil, çıkarcı, yalaka, dengesiz, ahlakdışı, inanç dışı, tüm insanı değerlerden uzak, hayvani değerlerin peşine takılmaları kimin?, Kimlerin işlerine yarar?
Dünyanın efendiliğine soyunanlar, diğer ülkelere, barış, demokrasi ve insan hakları ihracı tüccarlığı yapan ABD ve AB kendi aralarında girdikleri dünyayı yeniden paylaşım savaşın yaşıyoruz. İnsanlık yararına sunulması gereken;teknolojik ve bilimsel gelişme ve ilerlemeler, insanlığın yok edilmesi ve acı çektirilmesi içi kullanıldığını Çanakkale?den, Hiroşima?dan, Nagazaki?den, Vietnam?dan, Avrupa?nın bağrında yaşanan Bosna ?Hersek ve El-kaide?nin Terörü, Yirmi yıldır binlerce şehit verdiğimiz lanetli durum, bu günlerde Irakta yaşananlar ve niceleri. İnsanlığımızın hakkı mı?
Her çalışmanın bir bedeli vardır. Yaşadığımız dünya üzerinde her çalışmanın ürünü katı, sıvı ve gaz atıkların, yarattığı yakma yıkma ve radyasyon etkileri Dünyamız saran ve bize hayat kaynağı olan atmosferin kimyasını bozmaktadır. Oluşan sera gazları ve kara deliklerin sonucu, dünyamızın ikliminin de değiştiğini, atmosferik olayların(yağışlar, kasırgalar, Kuraklık) etkilerini ve doğal tehditleri yaşıyoruz. Beş-altı yüz yıl önce TİMUR?un filleri saklandığı Ankara çevresi, Edirne?den yola çıkan sincabın, Kars?a kadar daldan dala gidebileceğini Evliya Çelebi yazıyor.
Şimdi şapkamızı önümüze koyup işin rengini belirleyelim. Anarşi, kargaşa,yokluk, acı, hırsızlık, kapkaç,tecavüz,cinayet ve her köşede seni bekleyen belirsizlikten yana mısın?, Yoksa tüm insanlığı kucaklayanlardan yana mısın? Kendimizle bu konuda hesaplaşalım.? 400 bin çocuk evsiz barksız? Onlarca insan aç ve bitap. Dünya basınından izliyoruz.
Fırsatlar ülkesi olmak yetmiyor. Dünyanın efendiliğine soyunmak yetmiyor. Doğal afetler karşısında insanın, ülkelerin, teknolojinin acizliği var. Zenginlik her olumsuzluğu örtmeye yeter. Ama doğanın hırçınlığını ve acımasızlığını, üstünlüğünü saklayacak hiçbir güç bulunamadı. Geçtiğimiz yıl Asya?nın, güneyini, geçen hafta ABD? de yaşanan KASIRGALARdan dünyamız ülkelerinin alacakları çok pay vardır. MS 1630?lu yılarda Avrupa ve dünyada yaşanan VEBA salgını, terör saldırıları, doğal afetler, trafik Kazaları, kendilerini yurtsever, demokrasi havarisi ilan eden diye, ayırıp kimlik sormuyor.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti?nin ve demokrasinin nimetlerinden nemalanların Anadolu da yarattığı tsunami ve katrina kasırgalarının azgınlığı adres sormaz. Hem seni yakar hem beni.