Cumartesi, Ekim 29, 2005

İKAME

İnsana has anlatım ve betimlemeler adamın biri diyerek başlar. Bizde böyle açılım yapalım. Kazancının bir kısmını ayırıp kolu komşunun, eşin dostun, sıkışıp hacete gelene derman olmak isteyen doygun, olgun , hoş görülü yaşlımız yaşamın son demlerinde YUNUSVARİ yaşar. Varlığından ayırdığı nakitin bir kısmını oturduğu minderin altına koyar. Her gelene gereksinimi kadar, sözü ikiletmeden sunar. Geriye dönen nakitleri de minderin altına saymadan minderin altına bırakır. İnsanoğluyuz. Garipliklerimiz, açık gözlüklerimiz, hayınlıklarımız, fırsatçılğımız ve nankörlğümüz kutsal kitapların konusu olmuştur. Yaşlı adamın bu durumunu gören açık göz Vatandaş hemen harekete geçer. Aldığını zamanında getirir. Aldığında ve geri dönüşünde yaşlının cömertliğini görünce fırsatı kaçırmaz. Son aldığını atlatır. Unutmuştur diyerek yeniden borç istemeye gelir. Bir ağlama ,sızlanış dokunmayın gitsin. Çocuğum hasta. Evdekiler aç, sebil. El aman ocağına düştük. Açıkgözün her yakınışında yaşlı miderin altını kaldırır bakar. İlgisiz davranır. Açıkgöz;_ Beni duymadınız, söylediklerimi anlamadınız sanırım. Yaşlı;_ Söylediklerinizi duydum ve anladım. Ancak; daha önce aldıklarını yerine koydun mu? Minderin altı boşta yanlış mı görüyorum diye ona bakıyorum diyerek açık gözü yanıtlar.Özdemir Asaf ın* Benden Sonra Mutluluk* yada EPİGRAM şiirlerinin içinden birtutam.* Halka karşı çıkma. Kesin yanılmış olursun. Halkın tuttuğunu anla. Halkı anlamış olursun. Halkımızı anlamakla, bir yere varmış olursun. Halk sevilmez , yerilmez. Aldatmış, aldanmış olursun. Sevgiye bilgi, bilgiye sevgi katılmaz. Uzak kalmış olursun.* Halkın; Say(alınteri, emek,uğraş, gayret, göz nuru)dığı, iffet( ırz, namus, ahlak), sebat( karar, azim arzu, irade) ı üzerine kurulan; TÜRKİYE CUMURİYETİ DEVLETİ nin kurum ve kurallarını TC diyerek kısaltmaya bile hakkımız yok. Tüm dünyanın gözü önünde bunu yapmak düşmanların , işbirlikçilerin eline silah vermeye benzer. Örneğin;* T.C. Başbakanlık* yazmaya elim varmıyor. TÜRK DİL KURUMU (T.D.K) kısaltmaların nasıl yapılacağının kurallarını, hangi amaçla yapılacağını gerekçelerine saygım sonsuz. Ama ancak ve lakin; Sorunlu değil,duyarlı olduğum taraf: neyin yerine ne konulduğu önemlidir. Hamurun yerine ekmeği,sütün yerine suyu koyamayız. Dünyanın gözü olan yaşam alanımız TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN DEVLETİNİN KISALTILMIŞ yazılışına karşıyım. Anayasamızın; Başlangıcının başındaki biçimiyle, Birinci maddesindeki şekliyle, İkinci madde başlangıcı; TÜRKİYE CUMHURİYETİ ifadesiyle açık ve net yazılması daha anlamlı olmaz mı? Türkiye Cumhuriyeti Devleti nin yaratılmasında ve yaşatılmasında kutlanan belirli günlerinin, ulusal bayramların yerlerine yenilikler yaratmanın anlamı sizce ne olabilir? Anayasamızın Üçüncü maddesinde ifadesini bulan değerler sisteminin hoşgörüsü içinde kendimizi ifade etme olanağına kavuştuk. Başka bir yönetim biçimi buna izin verir mi? Örneklerimizi saymaya gerek var mı? Komşularımız yetmez mi?

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home