Cumartesi, Ekim 29, 2005

(EY!..MA) -LÜL

Eylül ayının başlangıç günleri ve son günleri arasında yaşanan ısı değişimleri; yaz mevsiminin sonu, Sonbaharın başlangıcı olması, gün içinde yaşama uyum sorunlarıyla bunaldığımız olur. Giyinip, soyunmada sorunlar yaşarız. Prof.Dr. Arif VERİMLİ uyarıyor.? Yaz bitti.Deprasyon kapıda.? Ben söylemiyorum, işin uzmanı Pskiyatrist. Çocuklar, yetişkinler eylül bunalımının kıskacındadırlar. Ulusça yaşamaya çalıştığımız Zafer günlerinin coşkusuyla, kurtuluş günleri sevinçleri, 9 Eylül de doruğa ulaştı. Siyasilerin kısır çekişmeleri sonucu, ülkemiz insanlarının kamplaştırılmasından, nasibini almayan aile ferdi yok gibidir. Özgürlük ve eşitlik naralarıyla eşitsizliklerin, örselenmişliklerin, tiksintiliklerin kaynağına dönüşen,zıtlaşmaların azgınlığıyla,benim düşüncem senin düşünceni döver, ben kimim biliyor musun? Nidaları arasında öğütülen yurtseverlerimiz, devrimcilerimiz, bilim adamlarımız, aydınlanmacılarımız, ve nice suçsuzluklarını kanıtlayamayan nesil, soğuk savaş rüzgarlarının anaforlarında kaybolup gittiler. Yeşil ekin iken biçildiler. Kominist-Faşist hapı yutturularak bir birine düşman edilen kitleler. Bu bahanelerle toplumu kandıranların, ektikleri tohumların, meyvelerini topluyoruz. Eğitimden, sağlıktan memnun olan var mı? Vehhabi zihniyetiyle, Yüce Kutsal Kitabımızı kendi yorumlarına alet ederek, Ülkemizi yeni tehlikelerin kucağına ittiklerinin farkında değiller. 11 Eylül İkiz kulelerini vurulması, Tüm İslam Alemi?ni derinden yaralamıştır. Her Müslüman?a terörist gözüyle bakan zihniyetlere karşı kendimizi nasıl savunuruz? Kendilerini ?özgürlük savaşçıları? olarak ilan edenler,yaşadıkları ülkenin demokratik nimetlerinden yararlanarak, kendilerini ifade edebilmişlerdir. Eylül kasırgalarının, güzel geçen yaz günlerini, insanların burnundan getirdiği unutulmamalı. Eylül sıkıntılarının en acısını; 13 Eylül 1921 de, 84 yıl önce, Sakarya?da, bu millet 22 gün ,22 gece, Türk insanı kadını ve erkeğiyle kahramanca çarpışarak; düşmanı Sakarya nehrine gömdü. Kan ve barut kokularını koklamayanlar, Türkiye Cumhuriyeti ve Mareşal Gazi Mustafa Kemal Atatürk sözcüklerinden yeni anlamlar çıkaramazlar. Bu gün; T.B.M.Meclisi tarafından Mustafa Kemal?e Gazilik ve müşir(Mareşellik) rütbesinin veriliş günüdür. Yüce KOMUTAN duygularını şöyle dile getirir.? HER ZAFERİN MAYASI SENDEDİR. HER ZAFERİN BÜYÜK PAYI SENİNDİR. Hayatınla, imanınla, itaatınla ,hiçbir korkunun yıldıramadığı, demir gibi pak kalbinle, düşmanı alt eden..? büyük düşüncenin sahibine(halkımıza) şükranlarını böyle dile getirir. İhanet cephelerinin; illetli düşünceleri, inmeli vücutları, felç olmuş dünyalarıyla yarattıkları terör olaylarının yaratığı eylül hortumları ve kasırgalarıyla baş başa bırakmak en iyisidir. Kime hizmet ettiklerini kendilerinin de bilemedikleri bir durum kendilerinin sonu olur. Verimsizlik, hantallık bahaneleriyle ülkemizin 82 yılda yarattığı değerlerin yok pahasına satılması, kökü dışarıdaki patronlara peşkeş çekmek değil midir? Adının özelleştirme mi?, güzelleştirme mi? Olduğunu bilemediğimiz, elden çıkarma yöntemlerinin ağa babaları tarihe karşı sorumluluklarını unutmamalılar. Haydi hayırlısı, AB diye bir alamete binmeye çalışarak, kıyamete hazırlanıyoruz.

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home