Cumartesi, Ekim 29, 2005

EĞİTİLEMEMEK

Günümüzde; bir diploma savaşımı sürüyor. Benim diplomam senin diplomanı döver.o okullara gidenler işsiz kalmazlar ?benim çocuğum bir tanedir?bir diploması olsun yeter.benim varlığım onun yedi sülalesini beş yüzyıl yaşatır .Ne güzel de atıyorum.Sanki memleket güllük gülistanlık.Tatil uyuşukluğu içinde ulaşabildiğim haber ve yorumlar içimi karartıyor.Sanırım herkes ?sütten çıkmış ak kaşık?bir yakınmalar zinciri ki, dokunmayın.Zincirin halkalarında diplomalı işsizler,görev yapmayan sendikalar, partiler ?Vatan Ehlini?göreve çağıranlar, hak, adalet isteyenler, kendini Atatürk,e adayanlar, sıkışınca halka yalvaranlar, işini, eşini, Türkiye?yi sevmeyenler, seviyor gibi görünüp malı götürenler.Halkçıyım, devrimciyim, hep ben birinciyim diyenler, ulusal birlik deyip, birliğin altını oyanlar.AB ve ABD?ye karşı olup çocuklarını ve paralarını oralara nakledenler,düzenin tüm nimetlerinden yararlanıp, düzenden yakınanlar, seçimle geldim diyerek , yıllarca muhtariyet kazananlar, sporda, sağlıkta, seçimde, her şey; ?Vatan, millet, bayrak için.? Diyenler: Nereden buldun? Diyemediğimiz,seçimlerde baş tacı ettiğimiz atmacalar.Son yılın karnesinde, çalışıyor gibi görünüp, şişirme notlu, şişirme botlarımız, yurt dışında ?islam ve demokrasi?nutukları atanlar, kendi siyasi, ekonomik geleceklerini hazırlayan, ?Modern Krallar? dünyanında; Kralları eğlendirenler, yağan yağmurlara teslim olan kentleri yaratanlar ve nicelerini, Biz yaramadık mı?Yeterince donatamadığımız eğitimcilerimizle, hedef ve görüş ortaya koyamayan üniversite mezunlarımızla, hayata hazırlayamadığımız gençlerimizle, pembe ufuklara bakarak sürekli birilerinin bir şeyler yapmasını beklediğimiz, kendimizin sıcak sudan soğuk suya elimizi değdirmediğimiz, insan tipini yaratan yetişkinlerimizin, aşırı korumacı zihniyetiyle nereye kadar ?Bende yakınma hakkımı kendim için kullanıyorum, yediğin önünde yemediğin arkanda, üstünde güneş, altında kum, önünde deniz daha ne istiyorsun? Bir anlatımdır. Doğruluğu tartışılır.Konup göçerlerin yaşamından.Göçerde,bir fert, yolda hakkın rahmetine kavuşur. Cenaze defini için yakınlarında bir imama ulaşamazlar. Karşılarına ilk gelen yolcuya yalvarırlar, sen uzaklardan geliyorsun, bilirsin, bizim cenaze namazını kıldırıver diyorlar. Yok olmaz dediyse de işi üstlenir. Cenazenin duasını yapar ?Dağda yedin eşiği , ovada gördüm yörüğü Niye canın sıkıldı da öldün A! Güzel yüzlüm, güzel insan örneği.? Diyerek işi tamamlar.Eğitilememek zor. İnsanlar , kurumlar , sistemler kendilerini dünyanın nimetlerinden ayrı tutuyorlarsa onlara ulaşamaz. Dünyaları versek, kendimizi onlara anlatamayız. Anlattığımızı dinletemeyiz. Gösterdiğimizi, gördüremeyiz. Verdiğimizi alamayız. Bir türlü kendimizi ifade edemeyiz. Gösterişin, şaşanın, şak şuka ?nın derinliklerine kendini gömenlere yapabileceğimiz var mıdır?Sizde! Eğitemediklerimizden misinizdirler?

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home